Yeni virüsün bulaşıcılığı daha yüksek

- Medicana International İzmir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serhan Sakarya: - "Şu an savaştığımız virüs 5 ay önceki virüs değil, bulaşıcılığı çok daha fazla. 5 ay önce 1.000 kişi 2 bin 500 kişiye virüs bulaştırabiliyorsa yeni virüste 1.000 kişi 4 binin üzerinde kişiye virüs bulaştırabiliyor" - "Türkiye'de vaka sayılarında son zamanlarda yaşanan düşüş sadece alınan önlemlerle açıklanamaz. Toplumun ciddi bir tehlike ile karşı karşıya olduğunun farkına varması da etkili oldu"

Yeni virüsün bulaşıcılığı daha yüksek

İSTANBUL (AA) - Medicana International İzmir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serhan Sakarya, şu an savaşılan virüsün 5 ay önceki virüs olmadığını belirterek, "5 ay önce 1.000 kişi 2 bin 500 kişiye virüs bulaştırabiliyorsa yeni virüste 1.000 kişi 4 binin üzerinde kişiye virüs bulaştırabiliyor." ifadesini kullandı.

Medicana International İzmir Hastanesi açıklamasına göre, düşük ve orta riskli illerde daha geniş olmak üzere 81 ilde normalleşme adımları atıldı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Medicana International İzmir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sakarya, virüsün mutasyon geçirmesiyle alakalı olarak vaka sayısında artış yaşanabileceğini belirterek, virüsün yapı değişikliği nedeniyle bulaş hızının neredeyse 2 kat arttığını bildirdi.

Virüste yeni gelişen mutasyonların birtakım özellikleri bulunduğunu aktaran Sakarya, "Öncelikli olarak, hastalığın kontrol altına alınmasında bize zorluk yaratacak." ifadesini kullandı.

Sakarya, şu an savaşılan virüsün 5 ay önceki virüs olmadığını, bulaşıcılığının çok daha fazla olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"5 ay önce 1.000 kişi 2 bin 500 kişiye virüs bulaştırabiliyorsa yeni virüste 1.000 kişi 4 binin üzerinde kişiye virüs bulaştırabiliyor. İkinci özelliği de ilk karşılaştığımız virüsün bir skalası vardı. Çocuklarda ölümcül vakalar çok az, gençlerde daha azdı ve yaş büyüdükçe risk de artıyordu. Virüsün yeni tip mutasyonlarının ise genç nesilde daha semptomatik seyrettiği artık biliniyor. Yani kısa süre sonra yoğun bakımlarımızda yaşlı hastaları değil, gençlerin de bu virüsle mücadele ettiğine tanık olacağız.

Türkiye'de vaka sayılarında son zamanlarda yaşanan düşüş sadece alınan önlemlerle açıklanamaz. Toplumun ciddi bir tehlike ile karşı karşıya olduğunun farkına varması da etkili oldu. Toplumun yüzde 60'ını bağışık yapmadan bu virüsten kurtulma şansımız yok. Birçok devlet 50 milyon, 100 milyon aşı rezervi yaptı. 1 yıl sonra alacakları aşıların anlaşmalarını yapıyor. Türkiye'nin şu an 120 milyon doz aşıya ihtiyacı var. Toplumda 60 milyon kişinin aşılanması ve iki doz aşı yapılması gerektiğini düşünecek olursak ihtiyacımız olan rakam bu. Dünya Sağlık Örgütü, Kovid-19'un tamamen yok olması gibi bir durumun söz konusu olmadığını, sadece pandemi olmaktan çıkıp epidemiye dönüşeceğini ifade ediyor ancak ne yazık ki bu duruma ne zaman geleceğimiz henüz belli değil."


- "Hastalara test yerine aşı yapmak daha mantıklı olacak"


Prof. Dr. Serhan Sakarya, bir Kovid-19 hastasının devlete maliyetinin çok ciddi bir para tuttuğuna işaret ederek, "Hastanın yoğun bakımda yattığı süreyi düşünmek lazım. Mesela, sadece bir tek testin devlete maliyeti yaklaşık olarak 8-10 dolar civarında. Bir aşı da şu an eş değer fiyat. Yani hastalara test yerine aşı yapmak daha mantıklı olacaktır. Yetkililer bu konuya karar verse ve şimdi başlasa ekim ayına kadar ancak tamamlanabilir." ifadelerini kullandı.

Normalleşmeyle ilgili atılan adımların vaka sayısında artış sonucunu doğuracağı konusunda endişeler yaşadıklarını aktaran Sakarya, "Bu işte en büyük sıkıntıyı biz sağlık çalışanları yaşıyoruz. Hiç kimsenin pervasızca ve umarsızca yapmış olduğu davranışlardan dolayı başkalarını riske atma hakkı yok. Herkesin öncelikli olarak önlem alması lazım." değerlendirmesinde bulundu.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.