ANTALYA (AA) - Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çolak, geleneksel tehditlerin yanında yeni nesil terör faaliyetlerinin, doğal afetlerin, mülteci krizlerinin, iklim değişikliği ve diğer birçok konunun güvenlik tehdidi kapsamına alınmasının zorunluluk haline geldiğini bildirdi.

Polis Akademisi tarafından düzenlenen "21. Yüzyılın İlk Yarısında Yeni Güvenlik Tehditleri" konulu "7. Uluslararası Güvenlik Sempozyumu" Antalya'daki Kundu tesisler bölgesinde başladı.

Çolak, açılışta yaptığı konuşmada, 21. yüzyılın ilk yarısında küresel siyasette yaşanan gelişmelerin ve karşı karşıya kalınan sert siyasal, askeri ve sosyolojik değişimlerin, güvenlik tehditlerinin teorik ve pratik boyutlarıyla yeniden ele alınmasını gerekli kıldığını söyledi.

Güvenlik tehdidi konusunun 21. yüzyıla gelindiğinde daha çok insani, toplumsal, ekonomik, çevresel ve kültürel yönleriyle değerlendirilmeye başlandığına dikkati çeken Çolak, şunları kaydetti:

"Bunun sonucunda gerek devletlerin karar alım düzeyinde gerekse akademik alanda, güvenlik kavramının referans nesnesi durağan olmaktan çıkmıştır. Ortaya çıkan yeni koşullar, güvenlik kavramının ve gündeminin derinleşmesine ve genişlemesine neden olmuştur. Geleneksel tehditlerin yanında yeni nesil terör faaliyetleri, doğal afetler, küresel sağlık, düzensiz göç, mülteci krizleri, iklim değişikliği ve diğer birçok konunun güvenlik tehdidi kapsamına alınması zorunluluk haline gelmiştir. Uluslararası güvenlik gündeminde yaşanan söz konusu tüm bu gelişmelerden, devletlerin ulusal güvenlik stratejileri ve güvenlik politikaları etkilenmiştir."

- "Küreselleşme güvenlik tehditlerini de beraberinde getirmiştir"

Çolak, uluslararası güvenliğin genişleyen boyutunun, güvenlik tehditlerinin birey, devlet ve sistem olarak üç ayrı analiz düzeyinde ve ayrı sektörler çerçevesinde değerlendirilmesine imkan tanıdığını bildirdi.

Askeri güvenlik ve sert güç konularına ilişkin güvenlik tehditlerinin günümüzde de devletlerin başlıca güvenlik öncelikleri arasında olduğuna değinen Çolak, "Küreselleşme beraberinde getirdiği fırsatların yanı sıra yeni güvenlik tehditlerini de beraberinde getirmiştir. Uluslararası terörizm, sınır aşan organize suçlar ve etnik, dini, kültürel çatışmalar gibi yeni tehditler devletlerin ve toplumların yaşam alanına doğrudan hayati risk teşkil etmektedir." diye konuştu.

Çolak, teknolojinin ön alınamaz gelişimi, iletişim araçlarının giderek çeşitlenmesi ve dijitalleşmenin yaygınlaşması geleneksel ve yeni medya mecralarında güvenlik risklerini daha görünür kıldığını anlattı.

Sınırı aşan suçlar ve ulus ötesi tehditlerle mücadelede, devletlerin birbirleriyle ve uluslararası kurumlarla iş birliği alanlarının genişlediğini dile getiren Çolak, "Tüm bu hususlarla birlikte bakıldığında 21. yüzyılda uluslararası güvenlik tehditlerinin değişen gündemi ve kapsamı, alanın uzmanları tarafından ayrıntılı bir şekilde, sürekli olarak ve yeniden ele alınmasını gerektiği görülmektedir." dedi.

Uluslararası Terörizm ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şule Toktaş da program hakkında bilgi verdi.

Anadolu Ajansı Haber Akademisi Müdürü Dr. Alptekin Cihangir'in de sunum yapacağı sempozyum, 4 Aralık'ta sona erecek.