a. Ebû Hüreyre’den rivâyet edildiğine göre Allah Resûlü (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Zandan sakının! Zîrâ zan, yalanın ta kendisidir. Birbirinizin sözlerine kulak kabartmayın. Birbirinizin özel hâllerini araştırmayın. Birbirinizle üstünlük yarışı içine girmeyin. Birbirinize haset etmeyin. Birbirinize kin beslemeyin. Birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah’ın kulları! Kardeş olun.” (256)

b. Ebû Saîd el Hudrî’den nakledildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Sizden biriniz (bir yere girmek istediği zaman) üç kere izin istediği hâlde kendisine izin verilmezse hemen geri dönsün.” (257)

c. Ebû Şureyh el Kâ’bî’den rivâyet edildiğine göre Allah Resûlü (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “Kim Allah’a ve âhiret gününe iman ediyorsa misâfirini iyi ağırlasın. Bunun uygun süresi bir gün ve bir gecedir. Misâfirlik hakkı üç gündür. Bundan sonra (misâfire ikramda bulunmak) sadakadır. Misâfirin ev sahibini sıkıntıya sokacak kadar misâfirliğini uzatması helal değildir.” (258)

d. Ömer b. Ebû Seleme şöyle anlatmıştır: Ben Resûlullah’ın himâyesinde bulunan bir çocuktum. Yemek yerken, elim tabağın her yanına giderdi. Bunun üzerine Allah Resûlü (s.a.s.) bana şöyle buyurdu: “Yavrum, besmele çek, sağ elinle ve önünden ye.” (259)

Hz. Peygamber (s.a.s.) dinin temel ilke ve esasları yanında toplumsal hayatta riâyet edilmesi gereken edep ve âdâp ilkelerini de öğretmiştir. Bu konuda hadis kaynaklarının özellikle edep bölümlerinde birçok hadis nakledilmiştir. Yukarıda bu hususla ilgili olan dört hadise yer verilmiştir. Birinci hadiste, toplumsal hayatta fesada yol açan ve hem özel hayatın gizliğini ihlal eden hem de şahısların onurlarını zedeleyen birtakım hususlar yasaklanmıştır. İkinci hadiste, evlere ancak izin alınarak girilmesi istenerek ev mahremiyetine dikkat etmenin gerekliliğine vurgu yapılmıştır. Üçüncü hadiste, toplumsal hayatın en önemli birleştirici unsurlarından biri olan misâfirliğin âdâbı ifâde edilmiştir. Son hadiste ise yemek yerken riâyet edilmesi gereken nezâket ve edep ilkeleri öğretilmiştir. Dolayısıyla örnek olarak sunulan bu hadislerde Hz. Peygamber (s.a.s.) bütün Müslümanlara sosyal hayatta dikkat edilmesi gereken edep, ahlâk ve nezaket ilkelerinden müteşekkil görgü kurallarını talim etmiştir.

Görgü kuralları, vakarla ilintili olan davranış modellerini ihtiva etmektedir. Çünkü görgü kuralları âile, akrabalık, komşuluk, arkadaşlık ve diğer insanlarla iletişim gibi bir arada yaşamanın gereği olarak toplumsal hayatta uyulması gerekli olan edep ve nezâket kurallarını ifâde eder. Bu kuralların insanı toplum içinde saygın, onurlu ve ağırbaşlı kılan etkin bir rolü bulunmaktadır. Sosyal hayatta gündelik yaşamın kapsamında olan yeme, içme, ziyaret, temizlik, iletişim, ticaret, konuşma, yolculuk gibi alanlarda bu kurallara riâyet etmek insana saygınlık ve itibar kazandırdığı gibi aksi bir durum insanın görgüsüz, kaba ve cahil olarak addedilmesine sebep olabilmektedir. Dolayısıyla görgü kuralları görgüsüz, kaba ve cahilce davranışlar sergilemekten insanı koruyarak ona saygınlık kazandırır. Bundan dolayı Hz. Peygamber (s.a.s.) yukarıdaki örnek hadisler başta olmak üzere daha birçok hadiste bu içerikteki edep ve âdâp kurallarını emir ve tavsiye ederek Müslüman’ın saygın bir kimlik ve şahsiyet sahibi olmasını istemiştir. Bu husus Hz. Peygamber’in üzerinde önemle ve sıklıkta durduğu başlıca konulardan birini teşkil etmektir. (https://dosya.diyanet.gov.tr/flip/index.php?YIL=2020&TR=2&DERGI=ilmi_temmuz_agustos_eylul_2020.pdf)

Selâm ve duâ ile…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.