İnsanların büyük bir çoğunluğu hayatları boyunca mutluluğu elde edebilme özlemiyle yaşarlar. Kendi mantıkları doğrultusunda onlara mutluluk getireceğini düşündükleri her şeyin peşinden var güçleriyle koşarlar. Ama insanlık doğru hedefe doğru adımlarla yürümediği için sonu genel itibari ile hüsranla sonuçlanmaktadır. Bakın:

TV’de bir programda sunucu, milyoner misâfirine:

— Hayatında seni en çok mutlu eden nedir?” diye sorar. Adam:

— Hayatımda dört mutluluk merhalesi yaşadım, ta ki mutluluğu o zaman buldum.”  der.

  • Mala, eşyaya düşkünlüğüm oldu, elde edince, mutluluğun bu olmadığını anladım.
  • Çok pahalı şeylere düşkünlüğüm oldu, elde edince, onların verdiği mutluluğun, zamanla tesirini kaybettiğini gördüm.
  • Büyük şirketler; meselâ bir futbol takımı, uluslararası bir şirket sahibi olunca, mutluluğu yakalarım sandım, ama hayal ettiğim mutluluğu onlarda da bulamadım ve gördüm ki; imkânların çoğaldıkça, sorumlulukların artıyor, rahatından fedâkarlık yapmak zorunda kalıyorsun.
  • Bir arkadaşım engelli çocuklar için tekerlekli araba almada sponsor olmamı istedi. Yüklü bir bağışta bulundum. Teslim günü gelince arkadaşım ısrarla çocuklara kendi elimle arabaları teslim etmemi ve çocukların sevincine ortak olmamı istedi. Tabii gittim, çocukların arabaları alırken ve kullanırken ki sevincini görünce çok mutlu olmuştum. Rutin bir sevinçti, birkaç gün sonra unutacaktım. Oradan çıkmak için kapıya yöneldiğimde, bir çocuk bacağıma yapıştı. Nazikçe kurtulmaya çalıştım, ama çocuk ısrarla bırakmıyor ve dikkatlice yüzüme bakıyordu. Ona;

— Benden başka bir isteğin mi var?” dedim. Çocuğun cevabı bana gerçek ve kalıcı mutluluğun adresini vermişti. Bana:

— Hayır, bir şey istemiyorum, yüzünü hafızama kazıyorum ki, Cennette karşılaştığımız zaman seni tanıyayım ve Rabbimin huzurunda sana bir daha teşekkür edeyim” der.

Şimdi Efendimizin çağları delen mutluluk reçetesine gidelim. Ebu’d-Derdâ rivâyet ediyor. Peygamber Efendimize bir adam gelir ve kalbinin katılığından dert yanar. Resulullah (Sav.) ona şu tavsiyede bulunur: “Öyle ise yetime şefkat göster, başını okşa, yediğinden ona yedir ki, kalbin yumuşasın ve muhtaç olduğun şeylere kavuşasın (huzur bulasın).” Hayatları sürekli elde etmeye çalıştıkları mutluluğun peşinde koşarken birden ansızın son bulur insanların. Boşnak Hollywood yıldızı Reshad Strik: “Beş Yıl Hollywood’da oynadım hiç kimse mutlu değildi!” demektedir. “İstediğim her şeyi elde ettim ama hala mutlu değilim”, “Tüm hayallerime kavuştum, neden mutlu olamıyorum?” “Gerçek mutluluğu yakalamak bu kadar zor mu?” diye sorgular insanlar ama çoğu zaman bu sorunun cevabını bulamazlar.

Oysa ki istedikleri her şeyi elde edip de mutluluğa ulaşamamalarının nedeni çok basittir. Bu sorunun cevabında Allah’ın çok büyük bir sırrı gizlidir. Allah Kur’ân-ı Kerim’de mutlu olabilmenin sadece samimi bir îman ile, Allah’a derin bir bağlılık, güçlü bir Allah korkusu ve Allah sevgisi ile mümkün olduğunu bildirir. İnsan kendisini, tüm kâinatı, geçmiş ve gelecekte var olan her şeyi yaratan Yüce Allah’a yakın olduğunda, Allah’a içten ve samimi bir îmanla bağlandığında, Allah o kişiye mutluluğun yolunu açar. Kendisine samimiyetle yönelene Yüce Rabbimiz Allah güzellikle, nimetle, huzur ve mutlulukla karşılık verir.

Mutlu olmak, gerçek mutluluğu yakalamak istiyorsanız geçici ve fâni olan işlerden uzak olun. Ömrümüzün bir muhasebesini “helal ve haram” sınırlarını gözeterek bir istikamet çizin...

Rabbim; bizlere, gerçek mutlulukları yakalayacak amelleri nasib eylesin!..

Selâm ve duâ ile…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Murat Özcan 2 yıl önce

Allah razı olsun hocam istifade ettik

Avatar
Nur okur 2 yıl önce

"Hayatın lezzetini ve zevkini isterseniz, hayatınızı imân ile hayatlandırınız ve ferâizle zînetlendiriniz ve günahlardan çekinmekle muhâfaza ediniz."