Güzellikler ansızın gelir. Sevincin, içindeki coşkunun adi aşktır. Bir kişiyi seversin; öyle çaresiz kalırsın ki Yaradan yardır sana. Her lahza şükür hissinde ruhun takılı kalır. Mevsim beş olmuştur simdi. Yüreğimin mevsimi ömrün zirvesi olur.
Belli belirsiz değer kışsın güneşi. Bembeyaz karların üstünde gözünün içi ışıldar. Saklı bir şeyi örter. Yasasın diye de ara ara kendini gösterir. Yarsızlığın tılsımı kış güneşidir, ayarsızdır. Gök buluta sarınca göz kırpar güneş. İnsanın içini gıcıklayan bir doğuştur. Uzun uzun anlatılacaklar vardır akılda. Sessizlikle anlatılır: araya giren hasretlik. Ruh ağıdını duyurunca inler. Gündüz gözüne bulanır hava.
Eteğime dağlardan kar koyarım. Volkan olana karin hükmü ne ki? Yanmadan olmuyor bu is. Yaradan'la aran nasıl der dağ: “hep O'nun dediği oluyor, nasıl olsun iste! " Olmuyorsa vardır bir hikmeti. Verecek elbet imtihan... Kendiyle bile sınanır insan.
Nefis gönül takibine başladı mı vay gele aklin başına! Halbura bırakıp elersin; üstte kalan benliktir. Sabırsızlık isyan sazını çaldırır. Dil de şükürsüzlüğe esirdir. Ruh şaşırır her yandan ayrı bir terane.
Yenilirsin! Yenilirsin! Yenilirsin! Kudretlidir aziz olan! Kapına geldim, bir eşiğe basmadan ocağına düştüm. Gönlünün penceresi gam isinden kararmış. Aklin dünya hırsından durmuş .Yoldaşım gölgen yar. Onu da görür mü ev sahibi? Heybemdeki dert yükü, azığım ayrılık çilesi. Yara kanadıkça iyileşirmiş. Servetim yârim. Pul etse de istemeye geldim. Zaten o da verene emanet. Emanetine talibim! Sevindir su garibi Rahmeti sonsuz! Hazinen eksilmez birini bana versen.
Avuçlarıma iki cihan mutluluğu dolar. Acizliğime ağlarım, geldim kapına, bos çevirme. Her şeyi bilen, vav olayım önünde. Hoş olursan mani kalmaz kavuşmaya. Dağın da karin da güneşin de daim olup Senin ola! Yar benim kaderim ola! Ellerimin karasını surdum yüzüme; sevinç yaşlarıyla temizlenmeyi lütfet!