07 Ekim 2022 Cuma Günü sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.s.) yeryüzünü teşriflerinin yıldönümüdür.

O, Yüce Allah’ın insanlığa gönderdiği son peygamber ve bütün insanlığın rehberidir. Ahlâki değerleri ve erdemleri kaybeden insanlık, onun gelişiyle tekrar hak, hukuk, merhamet, güzel ahlak gibi değerlerle buluşmuştur.

Cehâletin, zulmün hâkim olduğu, merhametin, erdemin, hikmetin kaybolduğu, güçlünün zayıfı ezdiği bir çağ, onun gelişiyle, ilmin, adâletin, şefkatin aydınlığında, asr-ı saadete dönüşmüştür. Cahiliye girdâbında yolunu ve değerlerini kaybeden insanlar; onun peşinden giderek, kardeşliğin, ahde vefânın, güzel ahlâkın ve bütün iyi davranışların en güzel örnekleri olmuşlardır.

Onun gelişiyle, bireysel, toplumsal ve evrensel düzeyde, zihin, fikir ve ahlak planında tarihin en büyük inkişâfı ve dönüşümü yaşanmıştır.

Rabbimiz onu bizlere, “şâhit, müjdeleyici, uyarıcı” ve “dosdoğru yol üzere gönderilmiş bir elçi” olarak tanıtmaktadır.  Kur’ân-ı Kerim’e göre, Peygamber Efendimizi sevmek Allah’a itaatin ölçüsüdür ve o, Allah’a ve âhiret gününe kavuşmaya îman edenler ve Allah’ı çokça zikredenler için en güzel örnektir.

Bilinmelidir ki, Hz. Peygamber’in sünneti, Kur’ân’ın hayata dönüşmüş şeklidir. Kur’ân’dan sonra İslâm’ın ikinci temel kaynağıdır. Dolayısıyla onu göz ardı ederek İslâm’ın anlaşılması ve yaşanması mümkün değildir.

Mevlid-i Nebîyi anmak, aynı zamanda, savaşlar, yoksulluk ve ümitsizlik gibi devâsa sorunların kuşattığı yeryüzünü yeniden adâlet, merhamet ve muhabbetle tanıştırmanın yolunu ve yöntemini anlamaktır.

Peygamber Efendimizi hakkıyla tanımak; güzel ahlâkı, kardeşliği, ahde vefâyı, merhameti, dostluğu, cesâreti, adâleti, erdemli davranışı, başkasının iyiliği için çalışmayı, Allah’a kulluğu, gerçek mânâda özgürlüğü anlamak demektir.

Bugün yeryüzü onun getirdiği değerlerle buluşursa insanlık huzuru yaşayacaktır. Dünyayı, İslâm’ın şefkat, merhamet, hakkaniyet, güzel ahlak ve bir arada yaşama ilkeleriyle tanıştırmak ise son Peygambere ümmet olmanın onurunu yaşayan müminlerin îman ve kulluk sorumluluğudur.

Bu îtibarla Mevlid-i Nebi, aynı zamanda Müslümanlar için bir tefekkür ve muhasebe iklimidir. Sözler, fiiller, idealler ve sorumluluklar dâiresinde bütün bir hayatın, rahmet Peygamberinin hayatı ve sünneti ekseninde muhasebeye tâbî tutulmasıdır.

Gönüllerdeki peygamber aşkını, hayata Peygamber ahlakı, kulluk sorumluluğu ve ümmet bilinci olarak taşımaktır.

Bu vesileyle aziz milletimizin ve âlem-i İslâm’ın mevlid gecesini tebrik eder, Mevlid-i Nebî’nin birlik, berâberlik ve kardeşlik duygularımızı pekiştirmeye vesile olmasını Yüce Rabbimizden niyaz ederim.

            Selâm ve duâ ile…