Dünyamızı değerlendirirken ölçümüz ne olmalı!

Çocuğumuz var; emek veriyoruz, iyi bir eğitim alması için bütün fedakârlıkları yapıyoruz. Başarılı bir eğitim hayatından sonra iyi bir iş sahibi oluyor, seviniyoruz…

İşimiz var; kâr ediyoruz, kazanıyoruz, her şey yolunda gidiyor, biriktiriyoruz mutlu oluyoruz…

Hedefimiz var; bizi fark edenler oluyor. Önümüz açılıyor, makamımız yükseliyor, memnun oluyoruz...

Güzel bir semtte, geniş bir ev almak istiyoruz, alıyoruz; modeli yüksek pahalı arabalara hevesleniyoruz, elde ediyoruz ve seviniyoruz.

Özetle dünyadaki başarılarımızı, kazanımlarımızı elde ederken ölçümüz nedir? Yâni gerçekten başarı olup olmadığını nasıl takdir edeceğiz? Acaba bizim başarı gördüğümüz Rabbimiz katında nasıl bir karşılık buluyor?

“İnkâr edenler, kendilerine mühlet vermemizi kendileri için bir iyilik sanmasınlar; biz onlara sadece günahları artsın diye süre vermekteyiz.” (3/178)

“Şimdi sen onları bir süre için gaflet ve delaletleri içinde kendi hallerine bırak! Sanıyorlar mı ki onlara mal ve evlat verirken iyilikleri için koşturuyoruz! Hayır, onlar işin farkına varmıyorlar.” (Mü’minun, 54-56)

Dünyada bize sunulan imkân ve nimetler, îmanla berâber olmaz ve Rabbimizin rızâsı istikâmetinde kullanılamazsa hiç verilmemiş olmasını dileyeceğimiz bir günle karşılaşacağımız muhakkaktır.

“Size iş ve davranışları bakımından en çok ziyana uğrayanları bildirelim mi? Onlar, iyi yaptıklarını sandıkları halde, dünya hayatında çabaları boşa giden kimselerdir. İşte onlar, Rablerinin ayetlerini ve O’na kavuşmayı inkâr eden, bu yüzden amelleri boşa gitmiş olanlardır; bu sebeple biz kıyamet gününde onların dünyadaki amellerine değer vermeyiz.” (Kehf, 103-105)

İmanın süslemediği hiçbir değere meyletmemeli, hiçbir dünyalığa özenilmemelidir.

Ölçü, Rabbimizin belirlediği sınırlardır.

O’nun yolundan yüz çeviren, ömrünün sonuna kadar doymadan, tatmin olmadan koşturacak (Taha,124) ama neticede bir karış topraktan fazlasını elde edemeyecektir.

Îman edip sâlih amel işleyen de bir karış toprağa sahip olacak ancak öncesinde huzurlu yaşayıp, sonrasında sonsuz saadete kavuşacaktır.

“Erkek olsun kadın olsun, kim iman etmiş bir insan olarak yararlı işler yaparsa kesinlikle ona güzel bir hayat yaşatacağız ve (ebedi âlemde) mükâfatlarını da yapmış olduklarının daha güzeliyle vereceğiz.” (Nahl,97) (https://www.diyanethaber.com.tr/imtihan-makale,422.html)

Selâm ve duâ ile…