Anlatılanlara göre aşağıdaki hikâyenin 28-29 Eylül 1917 tarihinde Irak topraklarında yapılan Ramadi Savaşı sırasında yaşandığı söylenir.

İngiliz General Frederick Stanley Maude, savaştan sonra saha keşfi yaparken koyunlarını otlatan bir çobana rastlar yanına yaklaşır ve tercüman aracılığıyla çobana;

Eğer sürüyü koruyan köpeğini öldürürse 100 sterlin vereceğini söyler.

Uzun zamandır zor şartlarda yaşayan çoban için büyük paradır bu miktar.

Ancak köpek de çok kıymetlidir.

Çobanın tek güvendiği, sürüsünü idare eden, her türlü tehlikeye karşı koruyan, hasta olan koyunun başında bile günlerce aç susuz bekleyen, bir varlıktır köpeği.

Ama teklif edilen para, 100 sterlin.

İyi para!

Çoban, köpeği yakalayıp generalin önünde keser ve alır parayı.

General;

Köpeğin derisini yüzersen, 100 sterlin daha veririm der.

Çoban bu sefer düşünmeden, yüzer deriyi ve alır parayı.

General;

Köpeği parçalara ayırırsan,

100 sterlin daha der.

İş raydan çıkmıştır artık.

Ayırır parçalara, alır parayı.

İşi biten general oradan ayrılırken, bu sefer teklif çobandan gelir.

100 sterlin daha verirsen, köpeğin etinden de yerim..

General cevap verir;

Asla!. Benim amacım, değer verdiklerinize karşı yaklaşımınızı öğrenmekti. Sen para için yoldaşın, yardımcın, her şeyin olan köpeği feda ettin.

Ben ihtiyacım olan şeyi öğrendim.

Sonra yanındakilere dönüp;

İnsanlar bu karakterde olduğu müddetçe korkmayın, her şeyi yaptırabilirsiniz der.

Parası olup, değeri olmayan insanlar, değeri olup parası olmayan insanların hayat anlayışını değiştirdi.

Artık slogan belli..

Paranın satın alamayacağı şey yoktur.

Şahsi menfaat için insanların satamayacağı bir değer kalmadı maalesef.

Ama az paraya, ama çok paraya.

Bazen paraya, bazen makam mevki ye.

Kazanmak için satanlar!

Aslında tamamen kaybettiklerini fark etmiyorlar çoğu zaman..

Kimileri de fark ettiği halde satıyor.

Sureti haktan görünüp,

Sizden köpeğinizi isteyen çok olacak.

Bugünlerde fazlasıyla olduğu gibi.

Ne köpeğinizi satın, ne de başkasının köpeğine göz koyun..

Çünkü değerlerini para için satanlar, sattıkları kişinin köpeği olmaktan,

başka işe yaramazlar..

Paranın açamayacağı kapı yok diyenler,

Aslında! Para için her şeyi yaparım diyenlerdir...

Kapitalizm’in her tarafımızı sardığı ve ekonomik krizin belimizi büktüğü şu zamanda, nedense birden bu hikâye geldi aklıma.

Bu zaman da toplumumuzda bu zayıf karakterde birçok insan bulmak mümkündür.

Tarihin her devrinde, Iraklı çobanın zihniyetinde olan, parayı yaşamının merkezine koyan insanlar olmuştur. Bundan sonra da olacaktır.

İşte dostlar.! Mesele bu...