Harun İbin, AA muhabirine, sırt ağrısı şikayetinin ardından yaptırdığı testin pozitif çıktığını söyledi.

Evdeki 9 günlük tedavi sürecinin ardından durumunun ağırlaşması üzerine hastanede tedaviye alındığını belirten İbin, çektiği ağrıların daha önce geçirdiği hiçbir hastalığa benzemediğini söyledi.

İbin, 5 gün boyunca hastanede geçirdiği tedavi sürecinin fiziksel ve psikolojik olarak kendisini yıprattığını anlatarak, "Bir panik havası var. Ben hemşireyim ve son teknoloji cihazları kullanmamıza rağmen çok fazla kayıp verdik. Bunları görüyorsun, bir yandan 'Acaba ben de mi?' diyorsun, o panikle nefes alamıyorsun, bu diğerleriyle kıyaslanamayacak kadar kötü bir hastalık." dedi.

Pozitif olduğu süreçte Kovid-19'a yakalanmış hastaların hislerini daha iyi anladığını dile getiren İbin, şöyle konuştu:

"Ev arkadaşlarım hemşire, onların ve bazı doktor arkadaşlarımın yardımıyla evde atlatmaya çalıştım ama durumum giderek kötüleşti. Kötüleşmemle 9. günümde hastaneye yatışım uygun görüldü. Tomografim çekildiğinde yer yer Kovid-19 ile ilgili bulgulara rastlandı. Öksürüğüm çok şiddetliydi, konuşamayacak seviyedeydim ve çok fazla terliyordum, çok fazla halsizdim. Günlük yaşantımda çok kalitesiz bir yaşam sürdürmeye başlamıştım. Kovid-19'un verdiği o sırt ağrısı, halsizlik ve ileri derecede nefes alamamak o kadar kötü bir şey ki, solunum sıkıntısı yaşamak çok kötü. Solunum sıkıntısının verdiği panik havası var. Sürekli panikliyorsun, 'Nefes alamayacak mıyım, acaba daha fazla kötüleşecek miyim?' diye düşünüyorsun."

- "Korkunç bir baş ağrısı ve kas ağrıları oldu, yerimden kalkamadım"

Yoğun bakım hemşiresi Dilek Serin de Kovid-19 sürecinde büyük bir fedakarlıkla hastaları iyileştirebilmek için çalıştıklarını ifade etti.

Küçük kızının test sonucunun pozitif çıkmasının ardından, kendisinin de Kovid-19'a yakalandığını belirten Serin, tedavilerinin 14 gün evde sürdüğünü anlattı.

Serin, hastalık sürecinin zorlu geçtiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Önce kızıma bulaştı, sonra ben ona bakmak için hastaneden izin aldım. Kızıma bakarken bütün izolasyon kurallarına uydum ama yine de bana da bulaştı. Eşim bedensel engelli ve kronik hastalığı olduğu için hemen evden gönderdik, başka bir yerde izolasyona aldık. İki kızım var ve yaşları küçük, hasta olduğum sürede onlara bakmak zorundaydım. İlk birkaç günü çok ağır geçirdim, kalkacak halim yoktu ama çocuklar 'Acıktım' deyince kalkmak zorundaydım, onların varlığı bana güç verdi. Bende koku kaybı vardı, tat kaybı olmadı. Korkunç bir baş ağrısı ve kas ağrıları oldu, yerimden kalkamadım. Hastalığın ikinci günü benim için çok zor geçti. Yıllardır hemşireliğin verdiği yorgunluktan dolayı kas ağrılarım var, arkadaşlarım sorduğunda da diyordum ki 'Kovid-19 olursam herhalde benim zaten kaslarım ağrıyor fark etmem bile.' ama öyle değilmiş, yani bu Kovid-19'un yarattığı bütün vücudun ağrısı çok farklıydı, ben onun farkını hissettim. Astım hastasıyım zaten, ikinci gün akşamında tomografim çekildiğinde akciğerlerimde izler vardı. "