Su Öğretisi;

  1. çok kullanılan ama artık duyamadığımız "Su gibi aziz ol " deyiminin içinde barındırdığı manalar, suyun varoluş hikayesine kadar gider.

     

Bizim kültürümüzde diğer insanlara yarar sağlamak, onlara iyilik yapmak isteyen insanlar çeşmeler ile hayratlar yaptırmışlar ve bunlara da estetik bir görüntü vermişlerdir.

Su, bizim kültürümüzde azizdir. İnsanlar onu belli bir kalıba sokmaya çalışmış ancak başarısız olmuşlardır. Su, gittiği yeri temizleyen ve ferahlatan bir güce sahiptir. Bizim kültürümüzde su, aşktır. Bütün bu nedenlerle büyüklerimiz bize teşekkür etmek için "Su gibi aziz ol evladım" derler.

Hayatın, canlılığın başlangıcı olan suyun insan hayatında daima önemli bir yeri olmuştur.

Yalnız yakın tarihteki verilere göre Dünyada yaklaşık bir milyar insan suya erişim sıkıntısı yaşıyor. Suyun paylaşımı tarih boyunca gerginliğe neden olmuştur. Ne yazık ki 2050 yılı itibariyle bu sayının 5 milyarı geçmesi bekleniyor. Giderek büyüyen bu tehdit, sosyal ve siyasi gelişmeleri de beraberinde tetikliyor. Suyun tarihsel olarak savaşlarda bir silah olarak kullanıldığı bilinmektedir. Dünya Ticaret Örgütü, 20. Yüzyılın petrol savaşlarıyla başladığını, ama 21. Yüzyılın su savaşlarına tanık olacağı tespitinde bulunmaktadır.

Fakat su ile ilgili en çok bilinenlerin dışında birçok anlamlar, keşfedilmeyi bekleyen manalar da bulunmaktadır. Son yıllarda bu konu da kitaplar da yazılmaya başlanmıştır.

  1. Kaya ‘nın yazdığı “Su Kanunu” okunması gereken kitapların başında gelmektedir. Yaşamın vazgeçilmezi olan “Su” ile ilgili daha önce çok bilinmeyen gerçekleri bulabilirsiniz. Suyun kimyasal özelliklerinden, insan vücudu için neden vazgeçilmez olduğuna, meyve ve sebze öz sularının nasıl ortaya çıktığından, suyu nasıl içmemiz gerektiği, dişlerin günlük bakımına, yiyecek ya da içeceklerin nasıl tüketilmesi gerektiğinden, karatavuk adlı kuş türünün zeytini nasıl tükettiğine varıncaya kadar birçok bilgiyi bu kitapta bulabilirsiniz.

    Önceden insanların neden uzun yıllar yaşadığı konusu anlatılmış. Konuşulanların, sözlerin su üzerinde oluşturduğu etkiler, oldukça ilginç gelecektir. Birçok şeyi görüyor olmamıza rağmen nedenleri konusunda bir fikrimiz olmadığı gerçeğiyle yüzleşeceğiz. Yiyeceklerin ağızda çok çiğnenmesinin sindirimi ne denli etkilediği ve metabolizma açısından ne kadar yarar sağladığı gibi konuların ele alınması hepimiz için oldukça yararlı bilgiler olarak anlatılmış. İnsan vücudundaki 7 özel su damlasının nerelerde olduğu ve işlevlerinden bu kitap sayesinde haberdar oldum.

  1. ile ilgili araştırmalarını kitaplaştıran diğer bir yazar ise Masaru Emoto, Japonya’da doğmuş girişimcidir. ile ilgili bilinenlerin dışında Emoto’nun yaptığı deneyler sonucunda, pozitif söylemlere maruz kalan su moleküllerinin donduklarında daha simetrik ve estetik görünümlü kristaller oluşturdukları görülüyor.

    Emoto, farklı kaynaklardan gelen suların, dondurulduğunda farklı şekillerdeki kristal yapılar oluşturduğunu savunuyor. Örneğin, dağların zirvelerinden gelen kaynak sularının kristalleri ve kirlenmiş suların kristalleri farklı geometrik şekiller oluşturuyor.

    Pozitif ve negatif düşüncelerin bireyin yaşantısı üzerinde çok önemli etkiler göstermektedir. Ancak Emoto’nun “Evrenin daki Şifreleri” ve “yun Gizli Mesajı” isimli kitaplarında bahsettiği görüşleri, daha somut veriler ortaya koymaktadır.

Olumlu düşünme bağışıklık sistemimizi güçlendirir ve sizi iyileşmeye doğru yönlendirir.

İnsan vücudu temelde sudur, zihni berraklaştırır ve bilinç ruhtur. Albert Einstein yüz yıllar önce dediği gibi; “İnsanoğlu ağzından çıkan cümlelerin, beyninden çıkan düşüncelerin bütün evreni dolaşıp tekrar onlara geri döndüğünü bilse eminim çok daha dikkatli olurdu.”

Necip Fazıl KISAKÜREK ne güzel anlatmış “su” şiirinde;

Kâinatta ne varsa suda yaşadı önce;
Üstümüzden su geçer doğunca ve ölünce.

İnsan habersizken yolların verâsından,
Gökle toprak arası su şaşmaz mecrasından.

Su bir şekil üstü ruh, kalıplarda gizlenen;
Yerde kire battı mı, bulutta temizlenen…