AĞLAMIŞ

Anam beni sormuş esen yellere, Yollarıma bakıp bakıp ağlamış...

Baharda çağlayıp giden sellere,

Dertlerini döküp döküp ağlamış…

Anamın mekânı kaya başları,

Derdine tercüman etmiş kuşları,

Tarlasından çıkan koca taşları,

Sınırlara dikip dikip ağlamış…

Ark işleyip bahçesini sulamış,

Arpa tarlasında urgan ulamış,

Desteleri sıkı sıkı bağlamış,

Omuzunda çekip çekip ağlamış…

Koyunları kuzulara katarken,

Sürüler yaylanın yolun tutarken,

Oğlum gelir diye güneş batarken,

Tepelere çıkıp çıkıp ağlamış…

Gün doğarken düşmüş tarla yoluna,

Azık yağlığını asmış koluna,

Harmandaki boz ardıcın dalına,

Testileri takıp takıp ağlamış…

Senelerdir bayram nedir bilmemiş,

Bu bayram da yine yüzü gülmemiş,

El âlem gelmiş da oğlu gelmemiş,

Dişlerini sıkıp sıkıp ağlamış…

Çeken bilir ayrılığın tadını,

Zor bellemiş torununun adını,

Çileli hayatın dertli kadını,

Gül boynunu büküp büküp ağlamış…

Garip Hakkı anamızın halları,

Söylemeye söz bulamaz dilleri,

Bekleyip de boş kalınca elleri,

Göz yaşını döküp döküp ağlamış…