Ekonomi

Borusan Otomotiv sektörel dönüşümü değerlendirdi

- Borusan Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Hakan Tiftik: - 'Hedefimiz 2030 yılına geldiğimizde toplam BMW ve MINI satışlarımızın yüzde 75'inin düşük veya sıfır emisyonlu olması yönünde'

İSTANBUL (AA) - Borusan Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Hakan Tiftik, Türkiye'de bu yıl elektrikli araçlar pazarında kısa sürede güçlü bir büyüme gözlemlediklerini belirtti.

Borusan'dan yapılan açıklamaya göre, 'Yeni Dengeler ve Küresel İşbirlikleri' ana temasıyla Türkiye ve dünyadan iş dünyasının liderlerini, akademisyenleri, bürokratları ve sektör temsilcilerini bir araya getiren 9. İstanbul Ekonomi Zirvesi sona erdi.

Zirve kapsamında düzenlenen 'Sürdürülebilir Geleceğe Ortak Yolculuk' paneli, Borusan Otomotiv ve BMW ev sahipliğinde yapıldı.

Gazeteci Afşin Yurdakul'un moderatörlüğünü üstlendiği panelde, Borusan Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Hakan Tiftik, Omnicom Advertising Grup (Orta ve Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika) Başkanı Mehmet Cem Topçuoğlu ve IPSOS Türkiye Kıdemli Müşteri Yönetimi Direktörü Sezi Peynirci Bıçakhan konuşmacı olarak yer aldı.

Açıklamada paneldeki görüşlerine yer verilen Borusan Otomotiv İcra Kurulu Başkanı Tiftik, otomotiv endüstrisinin büyük bir dönüşüm yaşadığına işaret ederek, elektrikli, bağlantılı, otonom ve paylaşımlı araçların artık sadece bir trend değil, yeni mobilite düzenini tanımlayan ana unsurlar olduğunu belirtti.

Türkiye'de bu yıl elektrikli araçların toplam pazar içerisinde yaklaşık yüzde 18 pay almasının beklendiğini aktaran Tiftik, 'Bu da yaklaşık 200 bin adetlik bir hacme karşılık geliyor. Sektörde bu alanda kısa sürede güçlü bir büyüme gözlemledik.' değerlendirmesinde bulundu.

Hakan Tiftik, Borusan Otomotiv Grubu olarak 2019 yılında Türkiye'de otomotiv sektörünün elektrifikasyon dönüşümüne öncülük etme hedefi koyduklarına değindi.

BMW portföylerinde düşük emisyonlu araç payının yüzde 52'ye ulaştığına dikkati çeken Tiftik, 'Hedefimiz 2030 yılına geldiğimizde toplam BMW ve MINI satışlarımızın yüzde 75'inin düşük veya sıfır emisyonlu olması yönünde. Bu dönüşümün, hem sektör hem de toplum için güçlü bir fırsat sunduğuna inanıyoruz.' ifadelerini kullandı.

Tiftik, BMW'de yeni bir dönemin başlangıcını simgeleyen ve BMW Group'un bireysel mobilite alanında yeni bir döneme geçişini temsil eden Neue Klasse konseptinin, düşük emisyonlu araç dönüşümünün en somut örneği olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

'Neue Klasse sadece yeni bir araç platformu değil, önceki jenerasyona kıyasla uzun dönem kullanım sonrası yüzde 34'e varan karbon ayak izi azaltımı sunan bir teknoloji ekosistemi. Elektrifikasyon, yazılım ve veri odaklı araç mimarisi, yapay zeka destekli sürüş deneyimi ve geri dönüştürülmüş malzemelerin yoğun kullanımı, sürdürülebilirliği teknolojiyle bütünleştiriyor. Bu platformun temsilcisi olacak her modelimiz sürdürülebilir mobilitenin geleceğini ortaya koyacak.

Borusan Otomotiv Grubu'nun sürdürülebilirlik vizyonuna değinen Tiftik, sürdürülebilirliği 'i3' dedikleri, iklim, insan ve inovasyon temel değerleri üzerinden ele aldıklarını aktardı.

Hakan Tiftik, söz konu kavramı detaylandırarak, şu değerlendirmeleri yaptı:

'İnsan değerini ele aldığımızda, Anahtar Kadında programımızla kadın teknisyen istihdamını artırıyoruz. Bugün itibariyle 20 kadın teknisyenimiz ekibimizde yer alıyor. İnovasyon alanında ise geliştirdiğimiz ChargeIQ uygulamamız ile elektrikli araç kullanıcılarının tüm şarj ağına tek bir platformdan ulaşmasını sağlayarak şarj deneyimlerini kolaylaştırıyoruz. İklim alanına baktığımızda da tüm tesislerimizde yenilenebilir enerji kullanımını artırıyor, yağmur suyu hasadı ve geri dönüşüm sistemleriyle kaynak verimliliği sağlıyoruz. Denizlerdeki iklim etkilerini bilimsel verilere dönüştüren 'I Sea Climate Change' projesi de çok değerli. Yelkenlilere yerleştirilen sensörlerle sıcaklık, rüzgar, akıntı ve deniz seviyesi gibi verileri topluyor, bilimsel çalışmalara katkı sağlıyoruz. Bu verilerin küresel ölçekte kritik bir değeri olduğuna inanıyoruz. Kamu, özel sektör, akademi ve toplumun birlikte hareket ettiği bir ekosistemle sürdürülebilir bir geleceğe ulaşabiliriz.'

- 'Tüketici doğru bir seçim yaptığını hissetmek istiyor'

IPSOS Türkiye Kıdemli Müşteri Yönetimi Direktörü Bıçakhan da elektrikli araç pazarında tüketicinin hızlı bir olgunlaşma sürecinden geçtiğini kaydetti.

Tüketicilerin 2022'de 'Elektrikli araç nedir?' sorusunu sorarken, 2025'te çok daha bilinçli hale geldiğini ifade eden Bıçakhan, 'Tüketici artık yalnızca araç fiyatını değil, ikinci el değerini, batarya ömrünü, satış sonrası hizmetleri ve toplam sahip olma maliyetini değerlendiriyor. Tüketici, elektrikli aracı tercih ederek hem kendisi hem de dünya için doğru bir seçim yaptığını hissetmek istiyor. Çevresel riskleri ciddi bir tehdit olarak gören ve aksiyon alınması gerektiğini düşünen kitle oranı yüzde 86'lara varıyor.' değerlendirmesinde bulundu.

Omnicom Advertising Group Başkanı Topçuoğlu ise sürdürülebilirlik iletişiminde şeffaflığın önemine dikkati çekti.

Tüketicinin, sürdürülebilirlikle ilgili gerçek ve markanın varoluşuna entegre edilmiş hikayeler duymak istediğine değinen Topçuoğlu, 'Sadece 'Biz bunu yapıyoruz.' demek yeterli değil. Markanın kültüründen, iş yapış biçiminden doğal olarak çıkan bir sürdürülebilirlik anlayışı bekleniyor. 'Yeşil Aklama' (Greenwashing) dönemi sona erdi. Gerçek adımlar ve ölçülebilir işler görmek isteyen bir tüketici profiliyle karşı karşıyayız.' ifadelerini kullandı.