İSTANBUL (AA) - İREM DEMİR - Kahramanmaraş merkezli depremlerde Malatya'daki evinin enkazından kızıyla kurtarılan ancak 3 oğlu vefat eden Hülya Demirci, "En önce bizim binamız yıkıldı. Çevredekiler bizi kurtardı. Zaten sabah 04.00 gibi oldu. Anlamadım, hepsi saniyeler içinde yok oldu." dedi.

Deprem bölgesinden ambulans uçakla getirildiği Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümünde tedavisi süren Demirci, AA muhabirine, unutulmaz bir acı yaşadığını söyledi.

Demirci, bu depremin anlatılmaz olduğunu belirterek, "Birçok çocuk kaldı, komşularımın, benim 3 çocuğum. Benim her şeyim bitti. Her şeyim sıfırlandı. Sıfırlansın, yansın, bitsin, kül olsun ama benim 3 çocuğum gitti. Benim artık hiçbir şeyim kalmadı." diye konuştu.

Demirci, hastane personelinin kendileriyle yakından ilgilendiğini, bir kızının şimdi yanında olduğunu dile getirdi.

Kendileri için güzel ve rahat edebilecekleri bir yer istediğini anlatan Demirci, "Bir süreliğine olursa çocuğumu da yanıma alıp en azından onun yüzünü görerek daha rahat uyurum. Diyecek bir şey yok. Sözün bittiği yer. Bir tek ben değilim. Bir tek ben acı çekmiyorum. Bir sürü acı çeken anne ve babalar var. Zaten hep anneler yaşamış, çocuklar ölmüş. Benim de öyle oldu. Benim de 3 çocuğum vefat etti." ifadelerini kullandı.

Demirci, Malatya'da evlerinin enkazından çıkarıldıktan sonra 3 gün sedyede kaldığını, tam ameliyat edileceği sırada yeniden deprem olduğunu kaydetti.

- "Rabbim ne bize ne dünyaya ne de Türkiye'mize göstersin"

O anda sedyeyle acilen dışarıya çıkarıldığını, o gece ambulans uçakla İstanbul'daki hastaneye sevk edildiğini dile getiren Demirci, şunları kaydetti:

"Allah razı olsun. Buradaki personel de doktorlar da o kadar ilgilendiler ki yok böyle bir şey. Ne yapayım, bütün milletin başına geldi, bir tek bizim değil. Bütün anneler acı çekiyor, bir tek ben değil ama bu başka bir şey. Rabbim bir daha ne bize ne dünyaya ne de Türkiye'mize göstersin. Hiçbir dalım kalmadı, hiçbir umudum kalmadı. Benim artık hiçbir şeyim yok. En önce bizim binamız yıkıldı. Çevredekiler bizi kurtardı. Zaten sabah 04.00 gibi oldu. Anlamadım, hepsi saniyeler içinde yok oldu."