MERSİN (AA) - SERKAN AVCI - Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısı sonrasında Harkov'da mahsur kalan iki Türk öğrencinin Mersin'de yaşayan aileleri, savaş bölgesindeki evlatlarının bir an önce ülkelerine dönmesini bekliyor.
Ukrayna'daki savaştan etkilenen ülkenin ikinci büyük şehri Harkov'da mahsur kalan üniversite öğrencisi 21 yaşındaki Veysel Tunçel'in, Yenişehir ilçesinde yaşayan ailesinin endişeli bekleyişi sürüyor.
Tunçel ailesi, telefon aracılığıyla sık sık görüntülü görüştüğü evlatlarının durumundan haberdar olmaya çalışıyor.
Baba Murat Tunçel, AA muhabirine, ailecek korku dolu anlar yaşadıklarını söyledi.
Harkov'da mahsur kalan oğlunun zor günler geçirdiğini anlatan Tunçel, "Sürekli çocukla irtibat kurmaya çalışıyoruz. Diken üstünde yaşıyoruz. Başına bir şey gelmesini istemiyoruz." dedi.
- "Füze yanlarına düşüp patlamadı"
Tunçel, oğlunun yaşadığı bir bölgeye füze düştüğünü öne sürerek, "Füze yanlarına düşüp patlamadı. Patlamadığına seviniyorum. Bir yandan da 'Patlasaydı bu çocuğun parçasını bile getiremeyecektim Türkiye'ye' diyorum. Yani zor bir süreç. Allah kimsenin başına vermesin." ifadelerini kullandı.
Evladına kavuşmayı beklediklerini aktaran Tunçel, şöyle konuştu:
"Biz büyük bir devletiz. Büyük devletliğimizi göreceğiz ki görüyoruz. Çocuklar tahliye edilecek inşallah. Biz bir an önce çocuklarımızın sağ salim evlerine kavuşmasını bekliyoruz. Devletimizin de bize yardımcı olmasını bekliyoruz. Belirsizlik var. Bu belirsizlik olduğu için de tedirginlik yaşıyoruz. Annesi perişan. Hayatımda ilk defa böyle görüyorum."
- "Kızım bombalardan panik oluyor"
Harkov'da mahsur kalan öğrencilerden 19 yaşındaki İnci Kaya'nın ailesi de kızlarına kavuşacağı günü bekliyor.
Kaya'nın babası Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Dermatoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tamer İrfan Kaya, Harkov kentine bombaların düşmeye başlamasıyla büyük korku yaşadıklarını dile getirdi.
Kızlarının günledir savaş bölgesinden çıkamadığını ifade eden Kaya, şunları kaydetti:
"Beş gündür iletişimdeyiz. Geceleri konuşuyoruz. Kızım bombalardan panik oluyor. İlk geceleri sığınakta geçirdiler. Sığınakta güvenlik sorunu da yaşıyorlar. 'Cep telefonum, cüzdanım çalınır. Gaspa uğrarım' endişesi var. Sığınağa inmekten de korkuyor. Sığınakta ulaşamıyoruz. En büyük sorunumuz o. Sığınağa inince cep telefonu da çekmediği için iletişim de kopuyor. İlk geceler sığınakta yattı ama dün gece evde yattı. Sabah büyük bir bomba sesiyle evinin sarsıldığını söyledi. Kaçmaya başladı. Çok zorlayıcı bir olay. Konuşurken bile zorlanıyorum. Bir an önce kurtulmasını istiyoruz. Sürekli iletişimimiz olmasa belki daha da büyük psikolojik sıkıntılar yaşardık. En azından sesini duyup ona moral veriyoruz. Zaman zaman o bize moral veriyor."
Kaya, endişe içinde kızlarının Türkiye'ye dönmesini beklediklerini sözlerine ekledi.
