MERSİN (AA) - Yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) atlatıp Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki görevlerine dönen hemşireler Muhbet Polat ve Fatma Demir, yaşadıkları zorlukları anlattı.

Kovid-19 servisinde görevli hemşire Muhbet Polat, AA muhabirine, hastanedeki vaka sayılarının en yoğun olduğu dönemlerde ciddi zorluklar yaşadıklarını söyledi.

Bu süreçte birlikte görev yaptığı bir arkadaşının testinin pozitif çıkması üzerine vücudunda çeşitli belirtiler hissettiğini dile getiren Polat, kısa süre sonra hastalığa yakalandığını ve tedavisinin evde başladığını aktardı.

Evinde geçirdiği karantina döneminde yaşadığı zorluklar nedeniyle endişeye kapıldığını belirten Polat, şöyle konuştu:

"Vücudumda bir yerlerim ağıyordu ama nerede olduğunu tarif edemiyordum. Özellikle dördüncü günden sonra bir şeylerin yetmediğini hissettim. Nefesim kesildi. Tat duyum gitti. Yediğim şeyler yavan geliyordu. 'Acaba koku duyumda sıkıntı var mı?' düşüncesiyle parfüm sıkıyordum. O kadar parfüm sıkmama rağmen koku alamama durumu başlamıştı. 'Bu geceyi de atlatır mıyım?' dediğim gecelerim oldu. Derinden nefes alıp vermeye çalışıyordum ama nefesimin derine inmediğini hissediyordum. Sanki 2 kişi elleriyle boğazımı sıkıyormuşçasına nefes almamı engelleyen bir durum varmış gibi hissediyordum."

Eşi ve 2 çocuğuna hastalığı bulaştırma korkusu yaşadığını anlatan Polat, "Çocuklarımla zaman zaman görüntülü konuşuyorduk. Son günlerde bunu yapmamaya başladım çünkü beni o şekilde görmelerini istemiyordum. Onları sakinleştirmeye çalışıyordum. Bir süre sonra ayak parmaklarını kapının altından içeri sokup isimlerini söyleyerek, 'Anne arada ses ver. Biz korkuyoruz, tedirgin oluyoruz.' diyorlardı." ifadelerini kullandı.

Hastalığı 10 günlük evde tedaviyle atlatan Polat, bazı rahatsızlıklarının halen sürdüğünü kaydetti.

- "Boğazımda bir şeyin tıkandığını hissediyordum"

Kovid-19 servisinde görevli hemşire Fatma Demir de 27 yıllık meslek hayatının en zorlu günlerini yaşadığını dile getirdi.

Hastalığa yakalanmasının ardından zorlu bir karantina dönemi geçirdiğine işaret eden Demir, "Astım hastalığım nedeniyle normalde de solunum sıkıntısı yaşayan bir insanım ama ondan daha farklı solunum sorunu yaşadım. Sırt ağrılarım çok oldu. Baş dönmeleri ve mide bulantısı yaşadım. Çok zor bir süreç geçirdim. Boğazımda bir şeyin tıkandığını hissediyordum. Onu çekip atmak istiyordum ama oradan onu çıkarmak mümkün olmuyordu. O tıkanıklığın beni hayattan koparıp götüreceğini hissediyordum." diye konuştu.

Demir, hastalığı 10 günlük evde tedaviyle atlattığını, bu dönemde psikolojik olarak da zor anlar yaşadığını anlatarak, şunları kaydetti:

"10 gün boyunca bir odanın içerisinde kalıyorsunuz. Yanınıza ailenizden birini çağıramıyorsunuz. Hiçbir psikolojik destek alamıyorsunuz. Çok kötü bir durumdu. Bir odaya kapanıyorsunuz ve sevdiklerinizden uzaktasınız. Onları bir daha göremeyeceğinizi, bu hayattan gideceğinizi düşünüyorsunuz. En çok korktuğum şey, aileme bulaştırmamdı. Benim yüzümden hastalığa yakalanıp onlara bir şey olur üzüntüsüyle kendimi çok yıprattım. Tekrar hayatımı kazandığım ve sevdiklerime kavuştuğum için çok şükrettim."