Anlatılır ki, ihtiyar bir kadın her gün caminin önüne gelir ve dilenir.  Kendisini çok iyi tanıyan cami imamı ona der ki:

— Ey anacığım, sen muhterem bir kadınsın, oğlun da caminin müdâvimi ve anne-babasına hürmetli ve ihtiyaçlarını karşılayan değerli bir zât idi. O hayırlı evlâdın annesi siz niçin dileniyorsunuz?” der. Kadın:

— Hoca Efendi, bildiğin gibi tek çocuğum var, kocam yıllar evvel öldü. Oğlum sekiz ay evvel yurtdışına çıktı, bana biraz geçimlik bıraktı, çok tutumlu bir şekilde harcadım ama bitince çâresiz dilenmeye başladım!” der. Hoca Efendi:

— Peki, oğlun sana hiç para göndermiyor mu?” diye sorunca, kadın:

— Hayır, göndermiyor! Ama her ay renkli bir kâğıt gönderiyor, ben de evlâdımdan hatıradır diye onları evimin duvarına yapıştırıyorum.” der. Kadının söylediklerinden sonra Hoca Efendi, kadının evini ziyâret etmeye gider ve ne görsün; kadının oğlu her ay annesine yüklü miktarların yazılı olduğu çek göndermiştir ama, kadının okuma yazması olmadığı için ne olduğunu anlamamış ve oğlundan hatıra diye evinin duvarlarına yapıştırmıştır. Çeklerle berâber bankaya gidilir, çekler bozdurulur kadın; aslında sahip olduğu ama bilemediği yüklü miktarda paranın sahibi olur ve dilenmekten vazgeçer.

Ne dersiniz? Aslında bu kadının durumu bizim hâlimizin özeti değil midir? Hepimizin evinde Kur’ân-ı Kerim var ama okumasını ve muhtevâsını bilmediğimiz için, başka kaynaklardan dilenerek, huzuru, rahatı, mutluluğu ve saadeti arıyoruz. Oysa öyle büyük bir servete sahibiz ki, sadece dünyamızı değil, âhiretimizi de kurtaracak bir servet… Allah’ın kitâbı bizde de okumayı ve anlamayı bir türlü beceremiyoruz…

Şu mübarek ramazan ayında Allah’ın bize bahşettiği elimizde olan ve inandığınız Kur’ân-ı Kerim çekini keşfedip dünya ve âhiret saadetine ulaşmaya ne dersiniz? Tabi ki; Yürüyen Kur’ân olan Hz. Muhammed’in (Sav.) 23 yıllık yaşanmış muhteşem hayat rehberliğinde okuyup anlayalım... Bu altın hazineleri bırakıp da, çöplerden ve çöplüklerden nemâlanmayalım.

Kur’ân ne bir felsefe kitabı, ne bir süs kitabı, Akif’in tabiriyle;

“İnmemiştir hele Kur’ân, bunu hakkıyla bilin,

Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için.” ne de bir fal kitabı değil, Kur’ân-ı Kerim bir “HAYAT” kitâbıdır, “YAŞAM” kitâbıdır ondan öyle istifâde edelim.

Ramazan-ı Şerifin hayrı, bereketi ve tüm güzellikleri üzerinize olsun.

Selâm ve duâ ile…