Muamma bir turlu kabul etmesek de. Her an algılar, bakış açısı değişiyor. Olgular irdelenmiyor; nabza göre şerbet kıvamında değerlendirme. Dünkü fikir bugünkü akla hizmet etmiyor. Tutarsızlık, ikilem hatta kendinle çelişmek normal. Dudağına  hükmedemeyen, gönlü körler, insanlığı sağırlar, ruhu sakatlar, akli satılmışlar dünyası. Hayvan idrakten yoksun lakin duyguyla vefa örneği şimdinin. Hep bana kavgası, başkasına isteme çıkarın kadar. Menfaat bittiği dakika ahbaplık da sonlanıyor. Maraton koşusundan hızlı. Zaman tayin etmek imkânsız.

Kötülük gaye oldu. Derecesi arttıkça değer görüyorsunuz. İkaz tutulmuyor, şiddetli tepkiler edepsizlikle selamlıyor. Su ya da bu olmak değil. İnsanlık şuurunu taşımak. Hoşgörünün anlatıldığı demler, uygulaması neden olmaz? Yumuşak diken batmaz derdi atalar. Öfkeyi püskürtmek en büyük hüner. Tasavvufa gidiyorum okuduklarımdan. Nefis terbiyesinde hayvanlardan aşağıdayım.

Saldırmak, yıkmak yüceltiyor benliği. Hayânın ölçüsü özgürlük adına iğrençlik. Ar perdesi kalkmış. Küfür erdem sanki. Biliyoruz, bildiklerimizin farkındayız. Cehalet yarısı talebi karşılamıyor. Onca valid var ki suru mübarek. Çirkinliklerin taklitçisiyiz. Maskeler rolleri yönetiyor. Kontrolsüzlük, ani solumak felsefe. Çiğ yere düşüyor ama içimize sizi düşmüyor. Nasip uğraşmazsan kısmet olmazmış. Çabadan sonrası kadere sığınırmış kul. Kendine sinirsiz sonsuz vereni unutan neyi hatırlar? Bilmez ki her şey aslına döner. Ama erken ama geç... İnsanlığa yetişelim, kaçırmadan ruhu!