Eski bir dâvâdır koltuk yarışı, Âlem zannediyor hüner koltukta... Oturunca değişiyor duruşu, Nicesi bahtını, sınar koltukta…
Çalışanlar lâyık olur yükselir,
Kimisi yolunu bulur yükselir,
Gücünü makamdan alır yükselir,
Türlü devir dolap, döner koltukta…
O bir zirvedir ki eksilmez duman,
Çıkması hoş gelir inmesi yaman,
Oturan kalkmayı sevmez bir zaman,
Sanki devlet kuşu, konar koltukta…
Kimisinin uykusunu kaçırır,
Kılı kırk yararak ömür geçirir,
Kimi devran sürer yiyip içirir,
Parmağını bala, banar koltukta…
Kimi ibret ile bakar olana,
Girmez iltimâsa düşmez yalana,
Gönlünü eşitçe açar gelene,
Usulünce hizmet, sunar koltukta…
Vaktini doldurur kendini yormaz,
Geleni imzalar, arayıp sormaz,
İş tersine dönse farkına varmaz,
Yıllarca kuş gibi, tüner koltukta…
Kimi her devire ayak uydurur,
Görüntüyü kollar hatır saydırır,
Her bedene ayrı libas giydirir,
Bir lastik misâli, süner koltukta…
Kul Hakkı uzatma bitir bu sözü,
Hakkını vermektir her işin özü,
O bir makamdır ki altında közü,
Bilen oturdukça, yanar koltukta…